Çocuk Beyin Cerrahisi

Gamma Knife Radyocerrahisi

Yukarıdaki videoda Gamma Knife radyocerrahisinin nasıl yapıldığını izleyebilirsiniz

Gamma Knife Radyocerrahisi

Gamma Knife Tedavisi Lars Leksell isimli İsveçli beyin cerrahı tarafından icat edilmiş bir yöntemdir. Ön çalışmaları 1950’li yıllara dayanan Gamma Knife cihazı ile ilk defa 1968 yılında hasta tedavi edilmiştir. Ülkemizde ise ilk kez 1997 yılında Gamma Knife kullanılarak tedavi yapılmıştır. Gazi Üniversitesi Bünyesine 2005 yılında katılan cihaz o günden beri yaklaşık 10 000 hastaya tedavi hizmeti sunmaktadır. İlk olarak kullanılan Model 4C cihazı son teknoloji ürünü Perfexion modeline güncellenmiştir.

Gamma Knife (Gamma Bıçağı) gerçekte bir bıçak değildir. Bıçak yerine sofistike teknolojinin kullanıldığı ve çok hassas olarak tek seansta gamma ışınlarının kafatası için hedef alana yönlendirildiği bir tedavi yöntemidir. Cerrahi işlemde kullanılan neşter gibi, gamma ışınları da hastalıklı alanı güvenli ve etkili bir şekilde yok etmektedir. Ancak burada cerrahiye bağlı ortaya çıkan kanama, enfeksiyon ve yoğun bakımda kalma gibi problemler olmamaktadır. Gamma Knife radyocerrahisinde ileri görüntüleme ve planlama teknikleri sayesinde çok ince gamma ışını huzmeleri kafatası içindeki küçük alanlara yönlendirilebilmektedir. 201 adet gamma ışını kaynağından çıkan ışın demetleri hastalıklı bölgede odaklanmakta ve bu şekilde çevredeki normal beyin dokusu ihmal edilebilir derecede radyasyon alırken, hastalıklı doku yüksek doz radyasyonla etkilenebilmektedir. Tüm bu işlemler birkaç saat içinde tamamlanmakta ve hasta işlem günü evine dönebilmektedir.

Tedavinin en başında Leksell stereotaktik çerçevenin hastanın başına takılması gerekir. Bu işlem lokal anestezi altında yapılır. 10 yaşından küçük hastalarda işlem sedasyon altında yapılmaktadır

Çerçeve takıldıktan sonra hastanın patolojisine uygun görüntüleme yöntemi uygulanır. Günümüzde hastaların tümüne MR yapılmaktadır. AVM olgularında stereotaktik çerçeve ile anjiografi yapılır. Bazen kafa kaidesi tümörlerinde veya MR’a girmesi mümkün olmayan hastalarda bilgisayarlı tomografi de tedavi planlamasında kullanılmaktadır

Özel bilgisayar programları sayesinde tedavi edilecek hedef doku keskin bir hassaslıkta sınırlanarak uygulanacak olan radyasyon dozu tespit edilir. Hassas yapılara komşu tümörlerde “plugging” uygulaması ile ışınların bazı yönlerden tümöre ulaşması engellenebilmektedir. Planlama için kullanılan bilgisayar programlarının gelişmesi bu konuda önemli yararlar sağlamaktadır. Bu işlemler sırasında hasta yatağında sohbet ederek, TV seyrederek vakit geçirebilmektedir.

Bilgisayarda tedavi planı yapıldıktan sonra ayrı bir kısım olan tedavi ünitesinde tedavi uygulanır. Bunun süresi 30 dk ile 3-4 saat arasında değişir. Belirleyici olan lezyonun hacmi ve uygulanacak olan radyasyon dozunun miktarıdır

Yukarıda anlatılanları pek anlamadım.

Daha basit olarak Gamma Knife tedavisinin ne olduğunu anlatabilir misiniz?

Gamma Knife tedavisi yüksek doz RADYASYON tedavisidir. Gelişen teknoloji ile birlikte çok özelleşmiş bir hal alan bu radyoterapi tekniğinde beyin dokusunun normal olan kısımları neredeyse hiç radyasyona maruz kalmaz ve sadece hedeflenen dokuya (örn. tümör, damar yumağı) yüksek doz radyasyon uygulanır.Bu durum Gamma Knife tedavisinin en önemli avantajı ve diğer radyoterapi uygulamalarına karşı en önemli üstünlüğüdür. Bu sayede beynin normal olan yapıları radyasyonun uzun dönem zararlarından korunmuş olacaktır.

Gamma Knife tedavisi her beyin hastalığı için UYGUN DEĞİLDİR.
Gamma Knife tedavisinin bilimsel bir çok kullanım alanı bulunmaktadır. En önemlilerinin başında beyin tümörleri, beynin damar yumakları, bazı ciddi ağrı hastalıkları gelmektedir.
Ancak Gamma Knife tedavisi her hastalığa uygulanamamaktadır. İlk olarak uygulanacak patolojinin Gamma Knife tedavisinden fayda göreceği bilimsel veriler ile kanıtlanmış olmalıdır. Bunun yanı sıra Gamma Knife tedavisinin en önemli kriteri patolojinin boyutudur. Genel görüş Gamma Knife tedavisinin 3 cm ve daha küçük beyin patolojilerine uygulanması yönündedir. Cihazın gelişen teknolojisi ile ve özellikle sizin hastalığınızın beyin dokusu içinde yerleştiği yerin özelliğine göre bu boyut sınır bir miktar arttırılıp azaltılabilir. Öte yandan her türlü tedavide olduğu gibi gamma knife tedavisinin de yan etkileri olabilir. Örneğin görme sinirlerine çok yakın bir tümör varlığında gamma knife tedavisinin uzun dönemde görme kaybına neden olma ihtimali bulunduğundan öncelikli olarak ameliyat tercih edilebilir.

Gamma Knife tedavisi özel olarak beyin hastalıklarının tedavisi için tasarlanmış ve kullanılan bir tedavi yöntemidir. Son teknolojik gelişmeler ile Gamma Knife Perfexion cihazından sonra (Gazi Üniversitesinde bulunan cihaz) Gamma Knife radyocerrahisi boyunda bulunan en üst iki omurganın seviyesine kadar olan hastalıkları tedavi edebilmektedir. Ancak bunun dışında daha aşağılarda yerleşmiş tümörlerde ya da örneğin karaciğer, akciğer hastalıklarında Gamma Knife tedavisi kullanılamamaktadır. İlk bakışta bir dezavantaj gibi görünen bu durum aslında cihazın en önemli özelliğidir. Gamma Knife tedavisi gücünü bir Beyin Cerrahisi cihazı olmasından almaktadır. Teknolojisi, günümüz şartları ile, diğer hiç bir cihazda bulunmayan özelliklerle beyin hastalıklarını tedavi etmek üzere geliştirilmiştir.

Tıp biliminin neredeyse tüm uygulamaları belli bir risk içermektedir. Öte yandan her tedavi yönteminin bir başarı yüzdesi de bulunmaktadır. Her tedavi yöntemi her zaman %100 başarılı olamayabilir. Gamma Knife yönteminin en önemli özelliği tüm bu risklerin çok düşük oranlara indirilebilmiş olmasıdır. Yüksek doz radyasyon tedavisinin sizde bulunan hastalığın türüne ve özellikle beyindeki yerleşim yerine göre çeşitli riskleri olabilir. Ameliyat ile kıyaslandığında bu riskler nispeten daha düşük orandadır ancak hiç riski yok demek doğru değildir. Bu riskler için doktorunuzdan bilgi almanız en sağlıklı yöntem olacaktır.

Gamma Knife tedavisi sırasında acı hissedilmemektedir. Tedavinin yapılması için başın dört noktasından özel bir çerçevenin kafatasınıza sabitlenmesi gerekmektedir. Bu işlem kafa derisi güçlü anestezik maddeler ile uyuşturularak yapılmaktadır ve kan aldırma sırasında duyulan acıdan daha farklı bir acı hissedilmemektedir. Bu işlem bittikten sonra yapılan işlemler ise film çekimi ve tedavi aşamaları olup hiç bir basamakta acı çekilebilecek bir uygulama olmamaktadır. Çocuk hastaların çerçeve takılması işlemine uyum sağlamaları beklenmediğinden hastanın yaşına göre, gerekli durumlarda genel anestezi ile işlem yapılmakta ve hiçbir rahatsızlık hissedilmemektedir.

Gamma Knife tedavisinin en önemli avantajı tedavinin günübirlik olarak ayaktan yapılabilmesidir. Sabah kliniğe geldikten ve işlemleriniz yapıldıktan sonra tedavinizi olup akşam evinize dönebilirsiniz. Genel anestezi gereken hastalarda bu işlemler genellikle güvenlik amacı ile hasta bir gün serviste yatırılarak yapılmaktadır.

Gamma Knife tedavisi 50 yıldan fazladır dünya üzerinde uygulanan başarılı bir tedavi yöntemidir ancak tahmin edilebileceği gibi sihirli bir değnek değildir. Her patoloji türü için yıllar içinde ortaya çıkmış bir başarı yüzdesi bulunmaktadır. Örneğin Gamma Knife tedavisinin uygun beyin tümörlerindeki tedavi başarı kriteri tümörün büyümesinin durdurulmasıdır. Gamma Knife büyük ihtimalle tümörünüzü yok etmeyecektir. Beyin tümörünün büyümesinin durdurulması ya da boyutlarının küçültülmesi tedavinin başarılı olduğu anlamına gelmektedir. Ancak her vücudun fizyolojisi ve tedaviye cevapları farklı olduğundan ve her patoloji kendine has özellikler içerdiğinden nadir durumlarda büyüme durdurulamayabilir. Bu gibi durumlarda başka tedavi seçenekleri gündeme gelecektir. Öte yandan damar yumakları (arteriovenöz malformasyon – AVM) gibi patolojilerde beklenen işlemin damar yumağını tamamen ortadan kaldırmasıdır. Gamma Knife bu konuda %70-80 civarıdna başarılıdır. Üç yıl içinde tamamı kapanmayan damar yumaklarına tekrar Gamma Knife tedavisi ya da diğer yöntemlerin uygulanması gerekir.

Gamma Knife tedavisi bir tür radyoterapidir. Radyasyon tedavilerinde etki hemen ortaya çıkmamaktadır. Örneğin bir damar yumağının kapanması 2-3 yılı bulabilmektedir. Yada tümörlerin vereceği cevaplar zaman içinde ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle tedavinizi olduktan sonra Beyin ve Sinir Cerrahisi ile işiniz bitmemektedir. Benzer şekilde olası yan etkiler de – eğer gelişecek ise – hemen tedaviden sonra değil zaman içinde ortaya çıkabilir bu nedenle düzenli aralıklarla yapılacak kontrollerinize gelmek ve doktorunuzun gözetiminde kalmak durumundasınız.